28 Haziran 2010 Pazartesi

ALAÇATI....

 

Alaçatı her gözde mekanın eskiden gizli rakibiydi ama artık açık ara önde gibi gibi....
Nedenmi derseniz gerçekten kendine özgü çok iyi ayrıntılar,tarihi dokular gizliyor bünyesinde....Bir taş evin önünde çekilmiş fotoğraf görseniz burası Alaçatı değilmi diyebiliyorsunuz....İşte diğerlerinden farklı kılan bu...Tıpkı evet Bodrum gibi...Bodrumun hakkı yenmemesi gereken bir mazisi var..Ama özentilik, her yerde yabancı turist kaygısı ile saçmalıklar görmeniz Bodrum eski Bodrum değil dedirtiyor insana kaçmayı tercih edip  başka bizi yansıtan yerler arıyoruz....Alaçatı işte kaçışlarımız sırasında çarptığımız en güzel, en gözde yerlerden biri....


Kaldığımız butik otele çok fazla aramalarımdan sonra karar verdim...


Lale Lodge...






 Tercihlerim sebepleri arasında merkeze yakın olması, havuzunun olması, şirinliği, yeni bir sabaha gözlerimi açtığımda Alaçatıdayım dedirtir dedim ve yaptırdım rezervasyonları...Otelin sahibi Hakan Lale gerçekten başarılı...Tatile gittiğimde butik otelleri tercih ediyorum ve sürekli muzdarip olduğum aşırı ilgi konusunu burda dillendirmiştim...Hakan Bey gerçekten o dengeyi çok iyi ayarlıyor...Telefonda uzun muhabbetlerimizin sonunda herşeyi ayarladıktan sonra gidiş-dönüş toplam 100.00 TL lik uçak biletlerimide cebime atıp (1 ay öncesinden pusuya yattım ben bu biletler için şaşırmayın:))) tuttum Alaçatı yollarını...


 Otele girdiğimizde Hakan Bey bizi küçük bir jestle karşıladı teras odasını ayırtmamış olmama rağmen çok içinden gelmiş ve bizim için 8 nolu suit odasını hazırlamış:))
 Terasımızda güzel güzel şaraplarımızı içtik keyifliydi....



  Odalar şirin ve gerçekten büyük...


                
  Yalnız söylemeden geçemeceğim bir konu var...Aşağıda fotoğrafını gördüğünüz odayı Hakan Bey çok seviyor ve sürekli bu odayı övüyor herkese, dilimin ucunu defalarca gelmiş olmasına rağmen kapadım çenemi...
 Burdan söylüyorumki bu oda berbat tamamen diğer odalara yaptığınız bir haksızlık ve otelin konseptine tamamen aykırı uzay üstü saçma bir yer...


                
Otelde hayal kırıklığı yaşadığım 1.si kahvaltılar çok basitti, zeytin peynir 2 de poğça....2.si ise havuz çok çok küçüktü..Fotoğraflarda çok farklı duruyor
:(( Aklınızda bulunsun....Burdan fotoğraflara ve fiyatlara ulaşabilirsiniz...


 Alaçatıda nerelerde balık yiyebiliriz diye gitmeden önce araştırmalar yaptığımda köşe yazarlarının bile ballandıra ballandıra anlattığı limana çok yakın salaş bir balıkçı diyordu herkes...Plastik sandalyeler ve yanınızda mangalda tazecik balık...Tatil planlarıma ekledim bende hemencik tabi...Ve balık yemeğe çıktığımızda başladık salaş balıkçıyı aramaya malesef (iyiki) bulamayıp limanın içerisinde Alaçatı Porta rastladık..


 

 Gerçekten muhteşemdi balıklar, mezeler, hizmet ve yolum Alaçatıya tekrar düşerse mutlaka uğrayacağım yerler arasında ilk sıraya yerleşti...
 Salaş balıkçıyamı ne oldu onuda ertesi akşam bulduk...Balık çok kötüydü, mezeler berbat hizmet ise yoktu...Malesef insanlar hemen şımarıyor...İki ünlü geldi diye havalar o biçim tavanlara çıkmış herkesde...Birde üstüne Alaçatıport'ta ödediğimiz hesabın 2 katını ödeyince...Cinlerim tepeme çıktı...Sizde eğer araştırma yapıp o salaş balıkçıya rastlarsanız kesinlikle yapılacaklar listenizden çıkartmanızı şiddetle tavsiye ederim...
 Alaçatı çarşıda bir aşağı bir yukarı gezip ve nefes almayı unutmayın...
 İyi Tatiller....Görüşmek üzere...